menu
LEYL SURESİ
LEYL SURESİ
Leyl süresinin; nüzül sebebi, konusu, fazileti, okunuşu ve meali..

Leyl Suresi Hakkında

Mekke döneminde inmiştir. 21 âyettir. Leyl, gece demektir

Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri

Leyl Suresinin Nüzülü

 Mushaftaki sıralamada doksan ikinci, iniş sırasına göre dokuzuncu sûredir. A‘lâ sûresinden sonra, Fecr sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri

Leyl suresinin Konusu

 Sûrede insanoğlunun iki zıt huyundan, cömertlik ve cimrilikten bahsedilir; imanla cömertlik ve imansızlıkla cimrilik arasındaki ilişkiye dikkat çekilir.

Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri

Leyl Suresinin Özeti

Leyl, gece vakti demektir.1-21 âyetler arasında Allah teala bazı zamansal olaylara yemin ettikten sonra insanlarındeğişik işler yaptığını belirtir. Bazıları kötülük yapmayı huy edindiği için ona kötülük yapmakkolay gelir. Bazıları da iyi olmayı huy edindiği için ona iyilik yapmak kolay gelir. 

Kaynak: Murat PADAK / Şanlıurfa İbrahim Halilullah Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi

Leyl Suresinin Meali, Arapça okunuşu, Türkçe Okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim.

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Bismillahir rahmanir rahim.

1.

(Ortalığı) bürüdüğü zaman geceye andolsun,

وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى

Vel leyli iza yagşa.

2.

Açılıp aydınlandığı zaman gündüze andolsun,

وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى

Ven nehari iza tecella.

3.

Erkeği ve dişiyi yaratana andolsun ki,

وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى

Ve ma halakaz zekera vel unsa.

4.

Şüphesiz sizin çabalarınız elbette çeşit çeşittir.

إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى

İnne sa'yekum le şetta.

5.

(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

فَأَمَّا مَن أَعْطَى وَاتَّقَى

Fe emma men a'ta vetteka.

6.

(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى

Ve saddeka bil husna.

7.

(5-7) Onun için kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana kolayca iletiriz.

فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى

Fe senuyessiruhu lil yusra.

8.

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

وَأَمَّا مَن بَخِلَ وَاسْتَغْنَى

Ve emma men bahıle vestagna.

9.

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى

Ve kezzebe bil husna.

10.

(8-10) Fakat, kim cimrilik eder, kendini Allah'a muhtaç görmez ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) yalanlarsa, biz de onu en zor olana kolayca iletiriz.

فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى

Fe senuyessiruhu lil usra.

11.

Cehenneme yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez.

وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى

Ve ma yugni anhu maluhu iza teredda.

12.

Şüphesiz bize düşen sadece doğru yolu göstermektir.

إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى

İnne aleyna lel huda.

13.

Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.

وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى

Ve inne lena lel ahırete vel ula.

14.

Sizi alevler saçan ateşe karşı uyardım.

فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى

Fe enzertukum naren telezza.

15.

(15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.

لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى

La yaslaha illel eşka.

16.

(15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren en bedbaht kimse girer.

الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى

Ellezi kezzebe ve tevella.

17.

(17-18) Temizlenmek için malını hayra veren en mutteki (Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.

وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى

Ve seyucennebuhel etka.

18.

(17-18) Temizlenmek için malını hayra veren en mutteki (Allah'a karşı gelmekten en çok sakınan) kimse o ateşten uzak tutulacaktır.

الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى

Ellezi yu'ti ma lehu yetezekka.

19.

(19-20) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).

وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى

Ve ma li ehadin indehu min ni'metin tucza.

20.

(19-20) O, hiç kimseye karşılık bekleyerek iyilik yapmaz. (Yaptığı iyiliği) ancak yüce Rabbinin rızasını istediği için (yapar).

إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى

İllebtigae vechi rabbihil a'la.

21.

Elbette kendisi de hoşnut olacaktır.

وَلَسَوْفَ يَرْضَى

Ve le sevfe yerda.

Kaynak: Diyanet İşleri  Başkanlığı / Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

Facebook Yorumları