Ailede Yaşanılabilecek Problemler ve Çözüm Önerileri

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

وَاِنْ خِفْتُمْ شِقَاقَ بَيْنِهِمَا فَابْعَثُوا حَكَماً مِنْ اَهْلِهٖ وَحَكَماً مِنْ اَهْلِهَاۚ

اِنْ يُرٖيدَٓا اِصْلَاحاً يُوَفِّقِ اللّٰهُ بَيْنَهُمَاؕ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلٖيماً خَبٖيراً﴿٣٥﴾

Eğer karı kocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin. Düzeltmek isterlerse Allah aralarını bulur; şüphesiz Allah her şeyi bilen, her şeyden haberdar olandır. (Nisa 4/35)

وَاِنِ امْرَاَةٌ خَافَتْ مِنْ بَعْلِهَا نُشُوزاً اَوْ اِعْرَاضاً فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَٓا اَنْ يُصْلِحَا بَيْنَهُمَا صُلْحاًؕ

وَالصُّلْحُ خَيْرٌؕ وَاُحْضِرَتِ الْاَنْفُسُ الشُّحَّؕ وَاِنْ تُحْسِنُوا وَتَتَّقُوا فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبٖيراً﴿١٢٨﴾

Eğer bir kadın kocasının kötü muamelesinden yahut yüz çevirmesinden endişe ederse aralarında bir uzlaşmaya varmalarında onlara günah yoktur ve sulh daha hayırlıdır. Nefisler de cimriliğe meyillidir. Eğer güzel davranır ve Allah’a itaatsizlikten sakınırsanız bilin ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Nisa4/128)

وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

لا َيَفْرُكُ مُؤْمِنٌ مُؤْمِنَةٌ. إِنْ كَرِهَ مِنْهَا خُلْقًا رَضِىَ آخَرَ

“Bir mü'min erkek, bir mü'min kadına buğzetmesin. Çünkü onun bir huyunu beğenmezse başka bir huyunu beğenir. (Müslim Rada 61)

Değerli Kardeşlerim, bugün sizlerle dünyamızı da ahiretimizi de en fazla olumlu veya olumsuz etkileme potansiyeli olan bir kurum aileden bahsedeceğiz. Bu sohbetimizde ailenin önemi veya ailenin kuruluş aşamalarına girmeden, son yıllarda artan boşanma hadiseleri sebebiyle ailelerde sıkça yaşanan problemler ve bu problemlerin çözüm yolları hakkında konuşacağız. Aile, insan hayatında büyük önem taşıyan, vaz geçilmesi mümkün olmayan bir kurumdur. İnsanı yaratan Yüce Allah’ın insanların iki cihanda saadeti için Peygamber Efendimiz vasıtasıyla gönderdiği İslam dininin tavsiyelerine uygun bir aile yapısı, insanların ruhsal ve fiziksel sağlıklarının korunması için hayati bir önem taşımaktadır. Aile, toplumumuzun temel yapı taşlarından biridir. Sağlıklı bir aile, bireylerin mutluluğu, huzuru ve başarısı için çok büyük önem arz eder.

وَاللّٰهُ جَعَلَ لَكُمْ مِنْ بُيُوتِكُمْ سَكَناً  Allah size evlerinizi huzur yeri yaptı (Nahl 16/80)

Ancak çeşitli sebeplerle tarihin her döneminde olduğundan çok daha fazla çağımızda, ailelerde problemler yaşanmakta ve bu problemler bazen insanların hayatlarını, psikolojilerini çok ciddi şekilde etkileyecek boyutlara ulaşabilmektedir.

Ailelerimizde tabi ki dönem dönem problemler yaşanabilir, farklı aile, eğitim ve kültürlerde yetişmiş iki hayatının baharında olan gençten oluşan bir yuvada farklı düşünce, bakış açısı, yaklaşım, istek ve arzular ortaya çıkabilir. Bu durumda önemli olan farklı bakış açısı, düşünce ve duygulardaki tartışmaların, gönül kırıklarının sürekli hale gelmemesi, kişiliği, psikolojiyi olumsuz etkilememesi, aile birliğini ve huzurunu yaralayacak boyutlara ulaşmadan çözümlerine ulaşabilmek için gayret edilmesidir.

Aileleri en çok zorlayan problemlere baktığımızda iletişim eksikliği, anlaşılmazlık, ekonomik durumlar, aile büyükleri ve çocuklar hakkındaki farklı düşünceler, günlük çatışma çekişmeler, kıskançlık, sağlık problemleri, şiddet ve güven eksikliği gibi birçok sorun sayabiliriz. Bu sorunlar, hızlı çözüme ulaştırılmadığında aile bağlarımızı her geçen gün zayıflatır ve ailelerimizi huzursuz hale getirir.

Rabbimiz her konuda olduğu gibi Yüce Kur’an ve Peygamber Efendimiz vasıtasıyla aile hayatı hakkında da bizlere rehberlik etmiş ve bu zorluklarla başa çıkmak için çeşitli çözüm önerileri sunmuştur. Çünkü ailelerimiz, bizim için bu dünyada en önemli ve en değerli varlıklarımızdır.

Aile içindeki sorunların çözümü için gayret ederken iyi niyet, samimiyet, çözümü uzman kişilerle aramak, sabır ve hoşgörü çok önemlidir. Sabrın ve hoşgörünün önemine dair Yüce Kur'an'da şöyle buyrulmuştur:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ﴿٢٠٠﴾

Ey iman edenler! Sabredin, sabırda kararlılıkta yarışın, mücadele etmeye hazırlıklı olun (birbirinize dayanıp bağlanın), Allah’a her şeyinizle tabi olun ki başarıya ulaşabilesiniz. Ali İmran 3/200

Aile içindeki sorunlara karşı sabırlı ve hoşgörülü olmak, çözüm arama gayreti içerisinde olmak, birbirimizin hatalarını hoş görmek ve affetmek, ailemizdeki ilişkileri güçlendirecektir.

Aile içi iletişim-güven eksikliği, uyumsuzluk, maddi sıkıntılar, sağlık problemleri gibi pek çok durum, ailelerin çözmesi gereken problemler olarak sık sık ortaya çıkabilmektedir. Ancak, bu problemleri çözmek bazen zor olsa da hiçbir zaman imkânsız değildir. Bunun için öncelikle aile bireyleri kendilerini, becerilerini, aralarındaki doğru ve nitelikli iletişimi güçlendirmeli, aile bireylerinin duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebileceği bir zaman dilimi, ortam her zaman olmalıdır. Aynı zamanda aile içi uyumu sağlamak için eşler tarafından birbirine saygı duyulması, anlayışlı olunması ve eşlerin birbirini desteklemesi gerekmektedir. Ailelerde zaman zaman karşılaşılan çeşitli problemlerden bazılarını şöyle sıralayabiliriz.

1. Söz-nişan dönemlerinde ortaya çıkan bazı sıkıntıların, söylenen bazı sözler ve gerçekleştirilen bazı davranışların sonraki dönemlerde kırgınlığa veya tartışmalara konu olması: Her insanın hayatta aldığı en büyük kararlardan bir tanesi aile kurmaktır. Hatta bazı yörelerde evlenen insanlara “dünya evine girdi” tabiri kullanılmaktadır. Çünkü insanların hayatta aldıkları en ciddi karar, en büyük sorumluluk evliliktir. İnsanın evlilik öncesi dönemlerinde yaşamındaki tüm sorumluluklar anne-babası üzerinde iken, evlilik ile beraber yeni bir aile ortaya çıkar ve ailenin ilk üyeleri olarak eşler tüm sorumlulukları üzerlerine alırlar. Bu sebeple ilk görüşme, tanışma, isteme, söz, nişan, düğün ile başlanan bu yeni hayata bilgi, beceri, düşünce, duygu, davranış olarak hazır olmak çok önemlidir. Bu hazır oluşun en önemli boyutu ise manevi hazır oluş ve yeni dönemin dini sorumluluklarını iyi bilmek ve süreç içerisinde en iyi şekilde inançların gereklerini uygulamanın gayreti içerisinde olmaya çalışmaktır.

2. Düğün süreci ve israftan kaçınmak: Hayatta yapılan her bir davranışın sorumluluğu vardır. Her insan malını nerede kazandığından ve nereye harcadığından sorumludur. Düğün sürecinde insanlar sadece dünyevi açıdan duruma bakarsalar bu davranış çeşitli problemleri de beraberinde getirir. Gücünün üstünde yapılan harcamalar ve gerçekleşen büyük borçlanmalar yeni kurulan aile yuvasının geleceğini ipotek altına alır ve borçlar sebebiyle yaşanacak maddi sıkıntılar aile kurumunun ilk yıllarında üzücü şeylerin yaşanmasına sebebiyet verebilir. Bu sebeple yuva kurulurken dikkatle dini kuralların ve manevi değerlerin korunmasına hassasiyet göstermeliyiz ki apaçık düşman olan nefis ve şeytan burada bulabileceği, kullanabileceği malzeme ortaya çıkmasın, eşlere aralarında tartışma çıkaracak vesveseler veremesin değerli kardeşlerim.

3. Yeni kurulan aile yuvası sebebiyle yeni oluşan akrabalıklara hassasiyet: Ailelerde yaşanabilecek problemlerin önemli sebeplerinden bir tanesi eşlerin kardeş, akraba özellikle de anne-babaları ile ilgili uzun vadede yaşanabilecek iletişim hataları, yanlış anlaşılmalar, ortaya çıkabilecek kırgınlıklar ve kızgınlıklardır. Bu sebeple böyle durumlarda keyfi yaklaşımlar ve şahsi arzular ile değil bu konuda dinimizin emirleri, örf-adetlerden gelen alışkanlıklar dikkate alınmalı, önem verilmelidir. Halkımız arasında çok meşhur olan gelin-kaynana hikâyeleri hepimizin zihinlerinde bulunmaktadır, bu durum bazen ön yargılara bazen de yalnızlaşmaya, bireyselleşmeye yol açarak hem dünyevi hem uhrevi farklı sıkıntılara sebebiyet vermektedir.

4. Ekonomi Yönetimi Konusu: Eski dönemlerde maddi darlıkların çok olması sebebiyle eşlerin öncelikleri geçimi sağlamak üzerineydi. Günümüzde eğitim imkânları, sanayi ve teknolojinin gelişmesi ile insanların elindeki maddi güç artmıştır. Ortaya çıkan bu güç iyi bir yönetim ve iletişim ile insanların refahına ve huzuruna vesile olabileceği gibi yanlış yönetim, harcama ve kararlar ile ciddi problemlerin yaşanmasına sebep olabilmektedir. Bu durum son yıllarda ortaya çıktığı için gençlerin büyüklerine bakarak örnek almasını da zorlaştırmakta, bu durum çeşitli hatalar yapmalarına sebep olmaktadır. Bazı ailelerde eşlerin çalışması, farklı ekonomik güçlere sahip aile büyüklerinin olması gibi durumlar eşler arasında anlaşmazlıklara, tartışmalara, kırgınlıklara yol açabilmektedir. Böyle durumlarda sohbetimizin sonunda değineceğimiz çözüm yollarına başvurmak, problemi kangren haline gelmeden halletmeye çalışmak çok faydalı olacaktır.

5. Mahremiyet, Sosyal Medya-İnternet: Çok hızlı değişen çağımızda geçmişte olmayan ancak günümüzde olağanüstü hızla dünyaya yayılan, evlerin içerisine girip insanların zamanlarını, dikkatlerini, yoğunluklarını kendisine çeken teknolojik gelişmeler aileler için tehlikeli sonuçlar doğurmaya başlamıştır. Yuvayı kuran gençlerimiz hiç hazır olmadıkları bu durum karşısında bocalamakta, hatalar yapmakta, kendilerine ve ailelerine zarar verecek yanlışlar içerisine düşebilmektedir. Bu sebeple aileler bu konuyu ciddiye alıp “azı karar çoğu zarar” kabilinden durumu doğru yönetebilecek beceriye sahip olmalıdırlar. Bu noktada dinimizin ortaya koyduğu ilkeler, kurallar, mahremiyet esasları, helal-haram hassasiyetleri çok dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. Özellikle akşam saatlerinde eşlerin ve çocukların birbirleriyle iletişim içerisinde olması, günü ve hayatı değerlendirmeleri, yaşamları, gelecekleri, hayalleri, planları, istek ve arzularını konuşup muhabbet içerisinde olmaları aile huzuru için olmazsa olmaz bir durumdur. Aksi takdirde nefis ve şeytan kötülükleri insana güzel gösterir, çeşitli hatalar yaptırır, adım adım insanı çözmesi zor durumlar içerisine sokarak şeytanın çok istediği aile çözülmelerini eşlere ve çocuklara yaşatmaya çalışır değerli kardeşlerim. Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

قُلْ لِلْمُؤْمِنٖينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْؕ ذٰلِكَ اَزْكٰى لَهُمْؕ اِنَّ اللّٰهَ خَبٖيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَ﴿٣٠﴾

 Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Allah onların bütün yaptıklarından haberdardır. (Nur 24/30)

1. Dini yaşam ve İbadetler: İnsanı yaratan Yüce Allah, insanın huzurlu yaşayabilmesi için zamanını nasıl kullanması gerektiğini, sabah namazından yatsı namazına, Cuma namazlarından mübarek gece ve aylara kadar yaşamında çeşitli zaman dilimleri belirleyerek insanın hayatını şekillendirmiştir. Ailede huzur olabilmesi için eşlerin hem Allah’a karşı görevlerini hem de birbirlerine karşı görevlerini yerine getirmeleri önemlidir. Ailelerde yaşanan sıkıntıların önemli bir kısmı yanlış zaman yönetimi, boş şeylere zaman harcamak, faydasız hatta zararlı şeylerle uğraşarak insanın kendisini ve çevresini ihmal etmesi sonucu yaşanan sıkıntılardır. Bu konuda en önemli sorumluluk ailenin reisi olan erkekte olup hem kendisinin hem de ailesinin rızkının ve huzurunun çok olmasının yolunu gösteren Nur süresindeki ayeti kerimede Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

وَأْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَاؕ لَا نَسْـَٔلُكَ رِزْقاًؕ نَحْنُ نَرْزُقُكَؕ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوٰى 

Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol. Senden rızık istemiyoruz; asıl biz seni rızıklandırıyoruz. Mutlu gelecek, günahlardan sakınanların olacaktır. Taha 20/132

İnsanın zamanını doğru ve verimli işlerde kullanması hem hayırlı işler yapmasına vesile olacak hem de kötülük ve yanlışlardan uzak kalmasına vesile olacaktır. Bu konuda bir başka ayeti kerime Tahrim süresinde geçmektedir:

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا قُٓوا اَنْفُسَكُمْ وَاَهْلٖيكُمْ نَاراً وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا

مَلٰٓئِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللّٰهَ مَٓا اَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ ﴿٦﴾

Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler vardır. Tahrim 66/6

1. Aile içi sorunların en yaygın nedenlerinden biri eşlerin birbirleriyle, akrabalarıyla ve çevreleriyle iletişim hataları veya iletişim eksikliği sebebiyledir. Bu önemli konu hakkında birkaç ayet paylaşmak istiyorum. Kur'an-ı Kerim'de, insanların birbirleriyle etkili bir şekilde iletişim kurmaları ve birbirlerini anlamaları gerektiği konusunda sık sık vurgu yapılır. Örneğin, Nisa Suresinde şöyle buyurulmaktadır:

اِنَّ اللّٰهَ يَأْمُرُكُمْ اَنْ تُؤَدُّوا الْاَمَانَاتِ اِلٰٓى اَهْلِهَاۙ وَاِذَا حَكَمْتُمْ بَيْنَ النَّاسِ اَنْ تَحْكُمُوا بِالْعَدْلِؕ اِنَّ اللّٰهَ نِعِمَّا يَعِظُكُمْ بِهٖؕ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ سَمٖيعاً بَصٖيراً ﴿٥٨﴾

 Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir. (Nisa 58)

Emanet çok önemlidir, eşler birbirine emanettir. Kızlarımızı ve erkeklerimizi evlendirirken eş seçimlerinin çok dikkatli yapılması gerektiği gibi evlendikten sonrada özellikle ilk dönemler hassasiyetle aile büyükleri tarafından yeni ailelerin durumu takip edilmelidir. Sıkıntıları erken fark ederek çözmek çok daha hızlı ve kolay çözümlere ulaşmak için çok önemlidir. Dolayısıyla herhangi bir problem ortaya çıktığında o problemi çözme noktasında ehil olan, yeterliliği olan kişilere ulaşmak, problemi onlarla paylaşarak çözmeye çalışmak mümkün olsun. Yanlış bir hüküm, yanlış bir karar hem dünyevi hem uhrevi aileleri sıkıntılara düşürür.

Değerli Kardeşlerim

Kur'an-ı Kerim'de aile içi ilişkilerde sabır ve hoşgörü önemli bir yer tutar. Örneğin, Bakara Suresi 153. ayette şöyle denir: "Ey iman edenler! Sabredin, namazı dosdoğru kılın, Allah'a bağlılığınızı koruyun." Bu ayet, aile içindeki sorunların çözümünde sabrın ve Allah'a bağlılığın önemini vurgular.

Aile içindeki sorunlarla başa çıkmak için Allah'a sığınmak ve O'na güvenmek önemlidir. Kur'an'da, "Kim Allah'a güvenirse, O, ona yeter" (Talak, 65:3) ayetiyle bize bu konuda rehberlik edilir. Aile içindeki sorunlarla başa çıkmak için, Allah'a güvenmek, O'na dua etmek, sabırla beklemek ve O'nun yardımına güvenmek gerekmektedir.

Ayrıca, İslam dininde, aile içindeki sorunların çözümünde şefkat, sabır, merhamet ve hoşgörü gibi erdemlerin kullanılması teşvik edilir.

Aile içindeki sorunları çözmek için, eşlerin birbirine yardımcı olması, sevgi ve saygı göstermesi, birlikte nitelikli vakit geçirmesi çok önemlidir.

Ayrıca, Kur'an-ı Kerim'de aile içindeki problemleri çözmek için dua etmenin de önemi vurgulanır. Örneğin, Furkan Suresi 74. ayette şöyle denir:

وَالَّذٖينَ يَقُولُونَ رَبَّـنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقٖينَ اِمَاماً ﴿٧٤﴾

Onlar, “Ey rabbimiz!” derler, “Bize mutluluk getirecek eşler ve çocuklar bahşet; bizi günahtan sakınanlara öncü yap!”

Tüm çalışma ve gayretlere rağmen aile içindeki problemler eşler tarafından çözülemediği takdirde Yüce Rabbimiz yeni bir çözüm vesilesi olması için şu ayeti kerimeyi bizlere göndermiştir

“Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz onlara biri erkeğin ve öbürü kadının akrabası olan iki arabulucu gönderiniz. Eğer bu arabulucular karı-kocayı barıştırmak isterler ise Allah onların arasını bulur. Hiç şüphesiz Allah herşeyi bilir ve her şeyden haberdardır.” (Nisa4/35)

Görüldüğü gibi İslâmiyet, eşler arasında yaşananlar sebebiyle arzu edilmeyen sonuçların ortaya çıkmasına yönelik tehlikeye teslim olmayı uygun görmez. Hemen evliliği bitirmeye ve bin bir çaba ve gayretle kurulan aile kurumunu bozmaya, olaydan olumsuz etkilenecek aile büyükleri, akrabalar küçük-büyük çevrelerindeki herkesin; huzurunun kaçmaması konusunda önlem almaya çalışır. Hatta ortaya çıkan sıkıntı konusunda hiç bir etkisi, hiçbir günahı ve engel olma gücü olmayan zavallı çocukların üzerine aile yuvasını yıkmaya kalkışılmasını İslamiyet uygun bulmamaktadır. Çünkü aile kurumu İslamiyet’in gözünde çok değerlidir. Bu değerlilik, aile kurumunun toplumun yapılanmasındaki önemi ile topluma sağladığı gerekli yapıcılık etkisi ile onun varlığının sürdürülmesine, gelişmesine, ilerlemesine sağladığı katkı ile doğru orantılıdır.

Bu sebepler ile İslâm, ayrılık tehlikesi ortaya çıkınca bu ayrılık fiilen gerçekleşmemesi için son önlemini devreye sokar: bu tedbir biri kadının ve diğeri erkeğin akrabası olan, iki eşin de onaylayacağı iki hakemin işe el koymasını emreder.

Bu hakemler samimiyetle, karı-koca ilişkilerini gölgeleyen psikolojik gerginliklerden, zihinlerde çöreklenmiş kötü hatıralardan ve ortak hayatın olumsuz şartlarından uzak bir soğukkanlılık içinde bir araya gelmiş olurlar. Bu seçilmiş kişiler, aile yuvasının havasını zehirleyen, işi çıkmaza sokan ve umutsuzluk pençesine düştükleri için karı-kocaya, ortak aile hayatlarının iyi yönlerinden daha baskın hale gelen bütün olumsuz ve moral bozan duygusal etkilerden uzak kişilerdir. Her iki seçilen hakemde bu ailenin adı kötüye çıksın istemez ve annesiz veya babasız kalma tehlikesi ile karşı karşıya olan küçük çocuklara karşı şefkat duyguları ile dolu olurlar.

Böylesine tatsız bir duruma düşmüş eşlerin birbirini ezme hırslarından, karşı tarafı alta düşürme düşüncelerinden seçilen hakemler uzak olurlar. İstedikleri tek şey dargın karı-kocanın, çocuklarının ve yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya gelen yuvalarının iyiliğidir, mutluluğudur. Bunların yanı sıra eşler bu hakemleri kendileri seçtikleri ve onlara güvendikleri için onların önünde düşünce ve duygularını açmaktan çekinmezler. Çünkü bu kişiler tarafların akrabalarıdırlar. Dolayısıyla paylaşacakları şeyleri yayacaklarından korkulmaz. Sebebine gelince bu bilgileri ortalığa yaymak kendilerinin de yararına değildir. Hatta onların yararı bu özel bilgilerin saklanmasında ve çözüme kavuşturulmasındadır.

İşte bu iki hakem bir araya gelerek problemler içerisinde boğuşan karı-kocanın arasını bulmaya koyulurlar. Eğer eşlerin gönlünde problemler çözüldüğünde barışma eğilimi var da bu eğilimi frenleyen tek faktör karşılıklı öfke ise bu hakemlerin barıştırmaya yönelik güçlü arzuları sayesinde yüce Allah, bu dargın çifte barışmayı ve uyuşmayı nasip eder. Ayeti kerime:

“Eğer bu arabulucular karı-kocayı barıştırmak isterler ise Allah onların arasını bulur, onları muvaffak kılar.”

Arabulucular barıştırmayı isteyecekler, samimiyetle, bilgi ve becerileri ile gayret edecekler, Allah da onların dileğini kabul edecek ve girişimlerini başarıya ulaştıracaktır.

İşte insanların kalpleri ve çabaları ile yüce Allah’ın dilemesi ve takdiri arasındaki ilişki budur. İnsanların hayatında yer alan gelişmeleri yüce Allah’ın takdiri gerçekleştirir. Fakat insanların elinde adım atmak ve girişimde bulunmak yetkisi vardır. Bundan sonra olacak olan şey, yüce Allah’ın takdiri ile olur. Üstelik bu olacak olan şey sırları bilen ve her şeyin en yararlısından haberdar olan yüce Allah’ın bilgisi altında gerçekleşir. Ayet:

“Hiç şüphesiz Allah herşeyi bilir, her şeyden haberdardır.”

Böylece -bu bölümde- İslâm’ın; kadına, aile kurumuna ve aile-toplum ilişkilerine ne kadar ciddi ve önem verici bir gözle baktığını görmüş olduk. İslâm sisteminin insan hayatının bu önemli bölümünü düzenlemeler ile planlamak için ne kadar yoğun bir çaba harcadığını görmüş olduk. Bunun yanı sıra İslâm toplumunu, yanlışlar bataklığından alarak kendisinden başka hidayet olmayan İlâhi hidayetin doruğuna tırmandırmaya çalışan bu yüce İslam sisteminin bu yolda harcadığı çabaların pratik bir örneğini görmüş olduk.

Müslüman toplumun aile hayatlarının güzel olması, onu yanlışlıklardan, eksikliklerden arındırarak İslâmi karakteristikleri özümleyen bir yapıya kavuşturulması çok önemlidir. Huzurlu aileler hem eşler, hem çocukları, hem toplum için kısaca herkes için faydalıdır. Huzursuzluk ise herkes için hem zordur hem de çok çeşitli zararları içerisinde taşımaktadır.

Unutmamalıyız ki şeytanın en çok sevindiği olay eşler arasında sıkıntı çıkması ve evliliklerin bozulmasıdır. Çünkü bir yuvanın dağılmasının zararları o kadar çoktur ki hepsini saymaya ne zaman yeter ne imkân.

Rabbim tüm ailelerimize huzur ihsan etsin, iki cihan saadeti nasip eylesin inşallah…

VAAZI İNDİR

Ömer AYDIN / Sakarya İl Vaizi