menu
ALLAH YOLUNDA MÜCADELE ETMEK; CİHAD
ALLAH YOLUNDA MÜCADELE ETMEK; CİHAD
Haftanın Vaazı.. Bu Haftanın "Allah Yolunda Mücadele Etmek: Cihad" konulu 21.05.2021 tarihli Cuma vaazı sitemize eklenmiştir.

Değerli Kardeşlerim!

İslam’ın Müminlere emrettiği en önemli hususlardan biri Cihattır. Müslümanların maddi ve manevi tehlikelerden korunması, hak ettikleri yüksek konuma ulaşmaları ancak cihad emrine sarılmalarıyla mümkündür. Nitekim Peygamberimiz sav. Bir hadisi şeriflerinde : ..“İşin başı İslâm, direği namaz, doruğu, zirvesi cihaddır.” ….”  Buyurmuştur. (Tirmizî, Îmân,8;)

Cihâd iki türlüdür:

a) Nefse, nefsânî duygulara karşı cihad:

Nefsin kötü istek ve arzularıyla mücadele edip şehvet ve hırs duygularını dizginleyerek günajlardan uzak durup Allahın emirlerini yerine getirmek suretiyle yükselmektir.

Şu hadîs-i şerifler de bu mânâyı te’yid eder:

Gerçek mücâhid, nefsine (hevâ ve heveslerine) karşı cihâd edendir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 2/1621)

Güçlü ve kuvvetli pehlivan, herkesi sallayıp yere yatıran değildir. Asıl kahraman kişi, öfke zamanında kendini tutandır.” (Buhârî, Edeb, 102; Müslim, Birr, 106-108)

b) İslâm’a ve Vatana Yapılan Saldırılara karşı Cihad:

Cihat normal şartlarda her Müslümana farz-ı kifayedir. Ancak olağan üstü durumlarda, seferberlik durumunda; yani vatanımız, mukaddesatımız saldırıyla karşı karşıya kaldığı zaman her Müslümana canıyla malıyla cihat etmek bu tehlikelere karşı koymak farz-ı ayndır.

Allah Teâla Kuranı Kerimde şöyle buyurmuştur:

وَقَاتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ الَّذ۪ينَ يُقَاتِلُونَكُمْ وَلَا تَعْتَدُواۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَد۪ين

Size karşı savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın, fakat aşırılığa sapmayın; Allah aşırılığa sapanları sevmez. (Bakara, 190)

وَقَاتِلُوا الْمُشْرِك۪ينَ كَٓافَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَٓافَّةًۜ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّق۪ينَ

Müşrikler sizinle topyekün savaştıkları gibi siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir. (Teve, 36)

3. Mazlum Ve Masumları Korumak İçin Cihad:

وَقَاتِلُوهُمْ حَتّٰى لَا تَكُونَ فِتْنَةٌ وَيَكُونَ الدّ۪ينُ لِلّٰهِۜ فَاِنِ انْتَهَوْا فَلَا عُدْوَانَ اِلَّا عَلَى الظَّالِم۪ينَ

‘’Fitne ortadan kalkıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın; fakat vazgeçerlerse, artık zalimlerden başkasına saldırmak yoktur.’’ (Bakara, 193)

Fahreddin er-Râzî bu ayette geçen ‘fitne’ kelimesiyle ilgili iki farklı açıklama getirmektedir: 1. Müslümanları dinlerinden döndürme tehlikesi ve riski, bu yöndeki baskılar, tertipler. 2. Düşman tarafından gelebilecek toplu saldırı riski.

Her zaman îman-küfür mücadelesi sürdüğü için, dâimâ Müslümanların üzerine hücumlar olmuş, olmakta ve olacaktır. Müslümanlara karşı ne büyük vahşetler, katliamlar, zulümler ve talanlar sergilemişlerdir. Balkanlarda, Bosna’da, Çeçenistan’da ve dünyanın birçok yerinde sadece Müslüman oldukları için maruz kaldıkları katliam ve zulümler hafızalarımızda canlılığını korumaktadır. Halen daha günümüzde dünyanın dört bir tarafından Müslümanların kanı akıtılmakta, malı talan edilmekte, izzet ve şerefi ayaklar altına alınmaktadır.

Filistin’de zalim Siyonistler kadın, çocuk, masum demeden bütün güçleriyle ölüm kusmakta en mukaddes mekânlarımız ayaklar altına alınıp çiğnenmekte ve Müslüman topraklar çalınıp işgal edilmektedir.

Buna karşın her türlü güç ve imkânla bütün güç kuvvetle bu fitneyi bu zülmü durdurmak için Müslümanlar topyekûn mücadele etmelidir. Bu Yüce Allahın emridir. Yegâne kurtuluşumuzdur.

4. Kurtuluşun Çaresi ve Fethin Müjdesi Cihat:

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هَلْ اَدُلُّكُمْ عَلٰى تِجَارَةٍ تُنْج۪يكُمْ مِنْ عَذَابٍ اَل۪يمٍ 

تُـؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ وَتُجَاهِدُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ بِاَمْوَالِكُمْ وَاَنْفُسِكُمْۜ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَۙ يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً ف۪ي جَنَّاتِ عَدْنٍۜ ذٰلِكَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ وَاُخْرٰى تُحِبُّونَهَاۜ نَصْرٌ مِنَ اللّٰهِ وَفَتْحٌ قَر۪يبٌۜ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِن۪ينَ  ۙ 

‘’Ey iman edenler! Sizi, elem verici azaptan kurtaracak bir ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve resulüne iman edersiniz, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla cihad edersiniz. Bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. O sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altından ırmaklar akan cennetlere, adn cennetleri içindeki güzel köşklere koyar. İşte büyük kurtuluş budur. Hoşunuza gidecek bir şey daha var: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih! Haydi müminleri müjdele.’’( Saff,10.-13.)

وَمَا لَكُمْ لَا تُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ وَالْمُسْتَضْعَف۪ينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَٓاءِ وَالْوِلْدَانِ الَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اَخْرِجْنَا مِنْ هٰذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ اَهْلُهَاۚ وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ وَلِياًّۚ وَاجْعَلْ لَنَا مِنْ لَدُنْكَ نَص۪ير

اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۚ وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ الطَّاغُوتِ فَقَاتِلُٓوا اَوْلِيَٓاءَ الشَّيْطَانِۚ اِنَّ كَيْدَ الشَّيْطَانِ كَانَ ضَع۪يفاً۟ 

‘’Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?

76﴿ İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır.’’( Nisa. 75.-76.)

5. Her Türlü İmkanlarla Allah Yolunda Gayret ve Mücadele:

Müslümanlara karşı savaşın ve yıkımın her türlüsü yapılmaktadır. Ekonomik ve kültürel bir savaşla karşı karşıya olduğumuz bilincinde olmalıyız. Bu savaşta Paranın, yalanı ve bozgunculuğu yayan medyanın, fuhşiyatı metheden reklamın nasıl acımasız bir savaş aracına dönüştüğünün farkında olalım.

Biz de Müslümanlar olarak buna karşın Emr-i bil maruf ve Nehy-i anil münkerle, ekonomimizle medyamızla ve en önemlisi birlik ve dirliğimizle mücadele etmeliyiz. Yani cihadı kalbimizle, dilimizle, elimizle, malımızla bütün varlığımızla Allah yolunda sarf ederek yapmalıyız.

Hamasetle ve yapamayacağımız boş sözlerle hiçbir zaman başarıya ulaşamayız.

6. Allah Yolunda En Büyük Kuvvet Kenetlenmektir:

Bu konuda yüce Allah şöyle buyuruyor.

اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ الَّذ۪ينَ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِه۪ صَفاًّ كَاَنَّهُمْ بُنْيَانٌ مَرْصُوصٌ

Bilin ki Allah kendi yolunda sağlam örülmüş bir duvar gibi kenetlenmiş saflar halinde çarpışanları sever. (Saf, 4)

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِذَا لَق۪يتُمْ فِئَةً فَاثْبُتُوا وَاذْكُرُوا اللّٰهَ كَث۪يراً لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَۚ

 وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ر۪يحُكُمْ وَاصْبِرُواۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَۚ

‘’ Ey iman edenler! Bir düşman birliği ile çatıştığınız vakit sebat ediniz ve Allah’ı çokça anınız ki zafer sizin olsun.

46﴿ Allah ve resulüne itaat edin, birbirinize düşmeyin, sonra zayıflarsınız ve zaferi elden kaçırırsınız. Sabredin, kuşkusuz Allah sabredenlerle beraberdir.’’ ( nfal. 45, 46)

7. Müslüman Hayatı Boyunca Cihat Şuuruyla Yaşamalıdır:

Âyet-i kerîmede buyurulur:

Allah uğrunda, hakkını vererek cihâd edin!..” (el-Hacc, 78)

Cihâdın hakkı, yakîn gelene kadar, yani son nefese kadar bütün gayretlerin Allah yolunda sarf edilmesidir.

Zira cihâd emrinde, namazdaki gibi vakit ve rekât sayısı; farz oruçtaki gibi gün tahdidi; zekâttaki gibi hudûdu belirleyen nisab ve nisbetler yoktur. Hac gibi, ömürde bir kez edâsı da mükellefiyeti ortadan kaldırmaz.

8. Cihadsız Müslümanlık Olamaz:

Cihadsız bir müslümanlığın olamayacağını Peygamber Efendimiz şu kıssada bildirmektedir:

Beşîr bin Hasâsiyye -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e bey‘at etmek için geldim. Bana, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in de O’nun kulu ve Rasûlü olduğuna şahâdet etmemi, namaz kılmamı, zekât vermemi, İslâm üzere haccetmemi, Ramazan orucunu tutmamı ve Allah yolunda cihâd etmemi şart koştu.

Ben de şöyle dedim:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Vallâhi bunlardan ikisine gücüm yetmez. Onlar da cihad ve sadakadır. İnsanlar cihaddan kaçan kimseye Allâh’ın gazab ettiğini söylüyorlar. Ben ise cihad meydanına gelince nefsimi ölüm korkusu kaplayıp kaçmaktan endişe ediyorum.

Sadakaya gelince, benim malım küçük bir koyun sürüsü ve on deveden ibarettir. Onlar da ehlimin maîşet kaynağı ve binek hayvanlarıdır.”

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- elimi tuttu, salladı ve şöyle buyurdu:

“–Cihad yok, sadaka yok; peki o hâlde nasıl cennete gireceksin?!.”

Bunun üzerine;

“–Yâ Rasûlâllah! Bey‘at ediyorum.” dedim ve Allah Rasûlü’ne, koştuğu bütün şartlar üzerine bey‘at ettim. (Ahmed, V, 224)

Akabe Bey‘atlerinde Abdullah bin Revâha -radıyallâhu anh- ayağa kalkarak, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e;

“–Yâ Rasûlâllah! Rabbin ve kendin için bize istediğin şartı koşabilirsin.” demişti.

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:

“–Rabbim için şartım, O’na ibâdet etmeniz ve hiçbir şeyi O’na şirk koşmamanızdır.

Kendi hakkımdaki şartım ise, CANLARINIZI ve MALLARINIZI nasıl koruyorsanız, beni de öylece korumanızdır.”

Medine’den gelen mübârek sahâbe topluluğu sordular:

“–Böyle yaparsak karşılığında bize ne vardır?”

Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- cevâben;

“–Cennet vardır!” buyurunca, oradakiler;

“–Ne kârlı bir alışveriş! Bundan ne döneriz ne de dönülmesini isteriz!” dediler. (İbn-i Kesîr, Tefsîr, II, 406)

Âyet-i kerîmede ise şöyle buyurulur:

اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَۜ يُقَاتِلُونَ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْداً عَلَيْهِ حَقاًّ فِي التَّوْرٰيةِ وَالْاِنْج۪يلِ وَالْقُرْاٰنِۜ وَمَنْ اَوْفٰى بِعَهْدِه۪ مِنَ اللّٰهِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذ۪ي بَايَعْتُمْ بِه۪ۜ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ 

Allah, kendi yolunda çarpışırken öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını, karşılığında cennet vermek üzere satın almıştır. Bu, Allah’ın Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da yer almış gerçek bir vaadidir. Kim Allah’tan daha fazla sözüne bağlı olabilir! O halde yaptığınız bu alışverişten ötürü sevinin. İşte büyük bahtiyarlık da budur.(Tevbe,111)

9. Cihat Gönüller Fethetmektir:

Başta da ifade ettiğimiz üzere; her zaman îman-küfür mücadelesi sürdüğü için, dâimâ müslümanların üzerine hücumlar olmuş, Müslümanlar da bunlara karşı savaşmak mecburiyetinde kalmışlardır. Tarihi inceleyen bu gerçeği görür.

Peygamberimiz, savaşa da hukuk getirmiştir. Çocuk, kadın, yaşlı, harbe katılmayan din adamı gibi sivillerin incitilmemesini emretmiştir.

Cihad, gönülleri fethetmektir. İslâm fetihlerinin kalıcı olmasının sebebi de budur.

Öyle ki; fethedilen birçok beldenin halkı, müslümanların gelişini sevinç ve huzurla karşılamıştır. Suriye, Anadolu, Balkanlar’da, Bosna’da ve birçok yerde, bölge halkı başlarındaki zâlim ve zorbalardan kurtulabilmek için, fatihlere yardımcı olmuştur. Oralarda bu vesileyle İslâm kalıcı olmuştur.

Çünkü müslüman idareciler, adâlet ve insafla hükmetmişlerdir. Merhamet ve şefkatle idare etmişlerdir. Din ve vicdan hürriyeti tanımışlardır.

Bu sebeple Polonya’da;

Vistül Nehri’nde Osmanlı atları su içmedikçe bu ülke hürriyet ve istiklâle kavuşmaz!” diye darb-ı meseller söylenmiştir.

Değerli Kardeşlerim!

Müslümanların bilincinde ve kalbinde yer alan cihat kavramı en çok dejenere edilen kavramlardan biridir. Böylece cihadsız, tepkisiz bir Müslüman kimliği oluşturulmak istenmektedir. Buna karşı da uyanık olup kimliğimize ve Kuran kavramlarına, kurtuluş şifrelerimize sahip çıkmalıyız. Düşmana karşı daima hazırlıklı olmalıyız. Sonuç olarak Kuranda Allahın istediği cihadı hayatımızın gayesi haline getirmeliyiz.

İmtisal-i cahidu- fillah oluptur niyetim;
Dini islâm’ın mücerret ğayretidür gayretim

Kur’ân-ı Kerîm’in istediği cihad;

  • Mü’minlerin canlarıyla, mallarıyla ve bütün imkânlarıyla, Allah yolunda gayret etmeleridir.

  • İslâm’ın istikbâli için kendini mes’ul görmektir.

  • Dünyanın her tarafına giderek hidâyetlere vesile olmaktır.

  • İslâm’ı yaşamak ve yaşatmak yolunda her türlü imkanları kullanmaktır.

  • Bu gaye istikametinde insanlar ile İslâm’ın arasına giren mâniaları, fitne ve zulümleri bertaraf etmektir.

VAAZ DOSYASINI İNDİR

Hazırlayan: İsmail ÇAYLAK Adapazarı İlçe Vaizi

Not: Bu vaazın hazırlanmasında Osman Nuri Topbaş’ın ‘’ İslam’da Cihad Yazısından İstifade edilmiştir, alıntılar yapılmıştır.’’

Facebook Yorumları