Kurbanını Paylaş Kardeşinle Yakınlaş

لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْؕ كَذٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْؕ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنٖينَ

Kurban olarak kestiğiniz hayvanların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. Evet, Allah onları sizin istifadenize sundu. Öyleyse size verdiği bu imkânlar/nimetler sebebiyle Allah’ı tâzimle anın. (Ey Peygamber!) İyilik yolunu tutanları müjdele! (Hac 22/37)

Göklerin ve yerin tek ilahı, tek hâkimi, tek Rabbi, hesap gününün tek sahibi, Rahman ve Rahim olan Allah’a sonsuz hamdolsun.

İnsanlara son vahyi tebliğ ve tebyîn ederek iyilik yolunu öğreten son rahmet peygamberine salât ve selam olsun.

Değerli Müslümanlar!

Bir Müslüman için Allah’ın lütfettiği her gün ve her saat çok kıymetlidir. Çünkü her bir gün ve saat Allah’a kulluğumuzu gösterebilmemiz için yeni bir imkân, yeni bir fırsattır.

Nasıl ki her Ramazan öncesinde, bir İslam toplumunda yaşadığımızı bize hissettiren farklı bir heyecan ve hareketlilik oluyorsa, işte benzer duyguları, heyecan ve hareketliliği Kurban Bayramı yaklaştığı için de yaşıyoruz.

Henüz yeni çıktığımız o muhteşem Ramazan ikliminde gündemde kulluğumuzun bir ifadesi olarak oruç tutmak vardı. Şimdi ise gündemimizde -yine kulluğumuzun bir ifadesi olarak- kurban var.

Müslümanlar için kurban ibadeti önemlidir. Çünkü kurban ibadetinde derin bir kulluk bilinci vardır. Çünkü bir Müslümanın tek ilah olan Allah’a karşı samimiyetini ve ihlasını göstereceği en önemli ibadetlerden biri kurbandır:

لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْؕ كَذٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْؕ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنٖينَ

Kurban olarak kestiğiniz hayvanların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. Evet, Allah onları sizin istifadenize sundu. Öyleyse size verdiği bu imkânlar/nimetler sebebiyle Allah’ı tâzimle anın. (Ey Peygamber!) İyilik yolunu tutanları müjdele! (Hac 22/37)

Bu ayetin sebebi nüzulü şudur: İslam’dan önce Araplar Zemzem kuyusunun yanında kurban keser, kurbanın kanını Kâbe’ye sürer ve kabul etmesi için Allah’a dua ederlerdi. Müslümanlar bu cahiliye uygulamasını sürdürmek isteyince ayet nazil olmuştur. (Zemahşeri, el-Keşşâf, II. 160)

Demek ki Kurban Allah için kesilir fakat kurbanın eti de kanı da Allah’a ulaşmaz; Allah’a ulaşacak olan şey bizim takvamız, yani ibadetteki samimiyetimiz ve ihlasımız olacaktır.

Değerli Müslümanlar!

Ayetin sonundaki (وَبَشِّرِ الْمُحْسِنٖينَ) “Muhsin olanları müjdele!” ifadesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Allah’ımız sevgili Peygamberimizin (s) diliyle bir müjde veriyor ve diyor ki: Ey peygamber! Sen, muhsin olanları, yani ihsan ile iş yapanları, yani iyilik yolunu tutanları, yani Hac ve kurban ibadetlerini Allah’ın emirleri doğrultusunda içtenlikle eda edenleri cennetle müjdele!

Rabbim cümlemizi bu müjdeye nail olan kullarından eylesin!

Kurban demek Allah’ı yüceltmek, O’na yakın olmak demektir. Şeytandan ve şeytani işlerden uzak olmak, iyi insan olmak, iyilik peşinde olmak demektir. Allah’ın gösterdiği yolu adımlamak, şeytanın ve şeytanın dostlarının adımlarını takip etmemek demektir.

Kurban, İslam’ın şiarı, Allah yolunda her türlü fedakârlığın ve bağlılığın sembolü, samimiyet, teslimiyet, imtihan ve fedakârlıktır.

Kurban, Allah’ın emrine teslim olmak, Resulullah’ın uygulamasına tabi olmaktır.

Kurban ibadeti toplum içerisinde birlik ve beraberliğin kardeşliğin oluşumuna katkı sağlar, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar.

Kurban ibadetiyle fakir, yoksul ve yardıma muhtaç kardeşlerimizin yüzünün gülmesine, onların bayram sevinci yaşamalarına vesile olunur.

Kurban, inanç zafiyeti içindeki bazı insanların düşündüğü gibi “alt tarafı bir hayvan boğazlamak ve mideye indirmek” gibi basit ve sıradan bir iş değildir. Kurban, alt tarafı da üst tarafı da hayırlarla, hikmetlerle ve güzelliklerle dolu önemli bir ibadettir.

Değerli Müslümanlar!

Evet, kurban ibadeti önemli bir ibadettir. Bu önemine binaen bazı hususlara dikkat edilmelidir.

Modern zamanın getirdiği birtakım toplumsal şartlar sebebiyle birçok kişi vekâletle kurban kesmeyi tercih etmektedir. Bu sayede hem işlerini kolaylaştırmak hem de ibadetlerini yerine getirmek istemektedirler. Müslümanların ibadetlerini yerine getirmelerinde önemli bir katkı sunan bu tür organizasyonlar elbette önemli ve değerlidir.

Fakat bu durum bazı sinsilerin, art niyetlilerin, din istismarcılarının, din üzerinden ticaret yapma sevdalılarının, dini kendi şahsi ihtirasları için kullanmaktan çekinmeyenlerin iştahını da kabartmaktadır.

Ülkemiz, yakın tarihte kurban ve zekât gibi kavramları istismar eden FETÖ gibi grup ya da grupların ihanetine şahit olmuştur.

Toplanan paralar hain emeller uğruna çarçur edilmiş, fakir ve yetimler adına toplanan sadakaların ve öğrenciler için verilen bursların çoğu yerine ulaşmamıştır.

Adı sanı farklı olsa da bu istismar grupları hala varlığını sürdürmektedir. Bunun yanında vekaletle kurban başta olmak üzere insani yardım için gece gündüz çalışan ve Allah rızasından başka bir hesap peşinde olmayan organizasyonlar da var. İşte tam bu noktada bize düşen biraz daha dikkatli olmak ve oyuna gelmemektir. Bu işi liyakatle yapanları araştırıp tespit etmektir. Çünkü ister hac, kurban, zekât konularında olsun; ister sadaka, öşür ve muhtelif yardımlaşma konularında olsun, maalesef din istismarı her yerde ve her konuda yapılmaktadır.

Değerli kardeşlerim!

Sizi dini duygularınız üzerinden sömürenlere fırsat vermeyin!

Sizi Allah ile aldatanlara izin vermeyin!

Sizin üzerinizden din ticareti yapılmasına müsaade etmeyin!

Yardım kuruluşu adı altında ne olduğu ve ne olacağı belli olmayan oluşumlara dikkat edin!

Biz inançlı bir toplumuz; bu güzel bir şey elbette. Fakat biri Allah, kitap, peygamber dedi mi araştırmadan, sorgulamadan ona hemen inanıyoruz; işte bu doğru bir şey değil.

Seçenekleri araştırmak, sormak, soruşturmak ve ona göre karar vermek zorundayız. Aksi halde ibadet yapayım derken ihanet edenlere katkı vermiş olabiliriz.

Bu konularda en güvenilir, en sağlam, en önde ve örnek olan organizasyonlardan birisi de Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yapılmaktadır.

Şimdi sizlere devletimizin bir kurumu olarak Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfının yaptığı vekâletle kurban organizasyonu hakkında biraz bilgi aktarmak istiyorum:

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı’nın birlikte yürüttüğü Vekâletle Kurban Kesim Organizasyonu 1993 yılından bu yana aralıksız şekilde büyük bir hassasiyetle düzenlenmekte, bağışların teslim alınmasından kurbanların kesimine ve dağıtımına kadar organizasyonun her aşaması titizlikle takip edilmektedir.

Kurban kesimleri, vekâlet sahiplerinin isimleri tek tek okunarak bizzat Diyanet İşleri Başkanlığımızda görev yapan hocalarımız ve vakfımızın gönüllüleri nezaretinde ehliyetli kişiler eliyle yapılmaktadır.

Kurban vekaleti veren her bir bağışçıya otomatik olarak bağışının vakfa ulaştığına dair bilgilendirme SMS’i gönderilmektedir.

Vekaleten Kurban Programının Amacı;

Kurbanlarını vekalet yoluyla kestirmek isteyen vatandaşlarımıza yardımcı olmak,

Kurban etlerini daha fazla ihtiyaç sahibine ulaştırmak,

Müslüman kardeşlerimizle bayram sevincini ve mutluluğunu paylaşmak,

Mazlum, mağdur ve muhtaçlarla kardeşlik bağımızı kuvvetlendirmektir.

Kesim ve Dağıtım Yapılacak Yerleri ise;

Yurt içinde;

Deprem bölgesi başta olmak üzere tüm afetzedelerin bulunduğu bölgelere,

Müftülüklerimizin kesim kapasiteleri, illerimizin nüfus oranları ve ekonomik durumuna,

Yurt dışında;

Ülkelerin ekonomik ve sosyal durumuna,

Nüfus ve demografik yapısına,

Afet, kıtlık, kuraklık, iç savaş gibi olumsuz şartların olup olmamasına bakarak belirliyoruz.

Kurbanların Seçimi, Kesimi ve Dağıtımı

Milletimizin emanetleri kurban vekâletleri; saha uzmanlarımız ve görevlilerimiz nezaretinde seçilip kurbanlıkların dini esaslara uygunluğu bayramdan önce kontrol edilir, bayramda da kesimi gerçekleştirilir.

Kurban etlerinin dağıtımı;

Ülkemizde şubelerimiz tarafından, yurt dışında ise paydaşlarımız tarafından belirlenen, depremzedeler başta olmak üzere ihtiyaç sahipleri, sığınmacı, yetim aileleri, afetzedeler, eğitim kurumları vb. yerlere yapılmaktadır.

Bu seneki dağıtım planlamamızda ülkemizde yaşanan asrın felaketi deprem sonrasında mağdur olan vatandaşlarımızın ihtiyaçları öncelenmiştir.

Kurban etleri kesimden sonra paket halinde bayram süresince, bir kısmı da kavurma şeklinde hazırlanarak yıl içerisinde bölgede dağıtılması planlanmaktadır.

Geçen yıl yani 2022 yılı vekâletle kurban organizasyonunda;

Ülkemizin 81 ilinde, dünyanın 82 ülkesinde ve 375 bölgesinde yaklaşık 4 buçuk milyon aileye (22 milyon kişiye) kurban eti dağıtılmıştır.

Kurban Vekâletimi Neden Türkiye Diyanet Vakfı’na Emanet Etmeliyim?

• Bu ibadeti 1993 yılından bugüne her geçen yıl artan bir ivmeyle gerçekleştirdiği için,

• Kurban etlerini ülkemizde ve yeryüzünün en muhtaç coğrafyalarında ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığı için,

• Türkiye’de ve dünyada vekâletle kurban organizasyonunda güvenin sembolü haline geldiği için,

• Kurban organizasyonunun her aşamasında dikkat ve hassasiyetle hareket ettiği için,

• Kurban kesimleri öncesi ve sonrası bağış sahibini şeffaf bir şekilde bilgilendirdiği için,

• Kurbanların İslami usullere uygun şekilde kestirdiği ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığı için,

• Vekâletle Kurban alanında uzman, işinin ehli, tecrübesi ve başarılarıyla standartları belirleyen bir kurum olduğu için,

• Bir kamu kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın rehberliğinde dini hassasiyetlere özen gösterildiği, kurban vekâlet sahiplerinin isimlerinin tek tek okunduğu için,

• Çalışmalarında suistimallere asla meydan vermediği, görevlileri nezaretinde organizasyonu gerçekleştirdiği için,

• Kurban fiyatlarını reel piyasa koşullarına uygun en gerçekçi rakamlarla belirlediği için,

• Deprem felaketi başta olmak üzere ülkemizde yaşanan afetlerde tüm imkânlarıyla afetzedelerin yanında olduğu için,

• Kurbanlarımızı 7 kıtada mazlum, mağdur ve muhtaç coğrafyalardaki Müslümanlara ulaştırdığı için,

• Sadece kurban çalışmalarıyla değil, tüm yıl boyunca yürüttüğü insani yardım çalışmalarıyla, ülkemiz ile birlikte dünyanın dört bir yanında bulunan ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzattığı için,

• Milletimizin bağışlarını öncelikli olarak ülkemizde veya şartına uygun olarak yurt dışında değerlendirdiği için,

• Filistin’de İsrail zulmü altında ezilen kardeşlerimize milletimizin emaneti kurbanları zor şartlara rağmen ulaştırdığı için,

Değerli Müslümanlar!

Her konuda olduğu gibi bu konuda da işi ehline vermek gerekir.

Belki biz yapılan yardımların kıymetini yeterince bilmiyor veya umursamıyoruz. Fakat bilen biliyor. Özellikle yardım yapılan insanlar, evini barkını depremde kaybedenler bunun değerini biliyor. Başı okşanan yetimler, yokluktan okuma imkânı bulamayan çocuklar yapılan yardımların ne kadar değerli olduğunu biliyorlar.

Dünyanın dört bir yanındaki ezilen, horlanan, sömürülen, yurtlarından kovulan azınlık durumundaki Müslümanlar yapılan yardımlarla yalnız olmadıklarını biliyorlar. Arkalarında Müslüman bir Türkiye olduğunu ve hep olacağını biliyorlar. İslam kardeşliğinin örneğini görüyor ve biliyorlar.

Sadece Müslümanlar değil hangi dinden, hangi ırktan ve renkten olursa olsun, İslam şefkatinin ve sıcaklığının ulaştığı bütün coğrafyalarda yaşayan mazlumlar biliyorlar ki Müslümanların onlara geliş amacı öldürmek, yok etmek ve sömürmek değil! Onlar biliyor ki Müslümanların eli dost elidir.

Yani değerli kardeşlerim, “alt tarafı bir vekâletle kurban” deyip geçmemek gerekir. Alt tarafı birkaç bin lira deyip geçmemek gerekir. O birkaç lira nice insana hayat oluyor. O azımsadığımız birkaç lira nice insana umut oluyor, gelecek oluyor! Bazen de o birkaç lira nice insana iman oluyor, hidayet oluyor, İslam’la şereflenmelerine vesile oluyor! Evet evet, sırf Allah rızası için yapılan o birkaç liralık yardım sebebiyle İslam kardeşliğinin güzelliğini gören, İslam’ın iyilik merkezli mükemmel yapısını gören nice insan İslam dinine giriyor.

Şimdi soruyorum size, söyleyin Allah aşkına bundan daha büyük kazanç var mı? Bundan daha büyük kazanç olabilir mi?

Bakın bu konuda Türkiye Diyanet Vakfının Faaliyette bulunduğu ülkelerde yaşanmış iki olay anlatayım:

Yer: Senegal

2014 yılında Vekaletle Kurban Organizasyonu için Senegal’e giden gönüllülerimiz kurbanların kesim ve dağıtımını yaparken, ekibimize bir kabilede açlıktan hastalıkların başladığı ve durumlarının çok kötü olduğu bilgisi geliyor.

Ekiplerimiz kurban etlerini alarak bu kabileye ulaşıyor. Kabile başkanı kendilerinin Hristiyan olduklarını bir yanlışlık olduğu hususunda ekibimizi uyarıyor.

Ekibimiz dinlerinin ne olduğunun bir öneminin olmadığını, sıkıntıda olan bu insanların ihtiyaçlarını gidermenin insani ve dini bir vazife olduğunu belirterek, kurban etlerini fakir halka dağıtıyor.

Kurban etlerinin dağıtımından birkaç gün sonra kabile başkanının da telkiniyle farklı kabilelerden 600 kişi Müslüman oluyor ve çocuklarını Dakar’da hafızlık eğitimine gönderiyor. Yani aslında biz verdiğimiz kurbanlarla insanların kalbine dokunuyoruz.

Yer: Tanzanya

“Faaliyetlerimizi tamamlayıp dönüş hazırlığımızı yaptıktan sonra otelden ayrılıyoruz. Havalananına giderken namaz kılmak için bir camide duruyoruz. Camide yaşlı bir amca ile karşılaşıyoruz. Niçin geldiğimizi soruyor. Kurban bayramı sebebiyle yardım etmek için geldiğimizi söyleyince, “Sadece yardım için değil, bize dinimizi öğretmek için de gelin” diyor.

Kurbanın, sadece kan akıtmak olmadığını Allah’a yakınlaşmanın sembolü olduğu gibi daha önce adını bile duymadığımız kardeşlerimizle yakınlaşmanın da sembolü olduğunu yaşayarak görmek çok güzeldi.”

Değerli Müslümanlar!

Gördüğünüz gibi Başkanlığımız ve Diyanet vakfı gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında birkaç vaazda anlatılamayacak kadar güzel işler yapıyorlar. Bizler de imkânlarımız ölçüsünde bu güzelliklere katkı sunmaya çalışalım inşallah.

Bazen kurban kesiyoruz ama etini paylaşacak kimseleri bulamadığımız oluyor. Bakınız her yıl olduğu gibi bu yıl da vekâletle kurban fiyatları en makul seviyede belirlenmiş durumda. Bu yıl vekâletle kurban fiyatları yurtiçi 5.950 yurt dışı 2.750 lira. Kurban kesecek olan fakat henüz kurbanlık almamış kardeşlerimiz müftülüklere uğrayıp vekâletle kurban kesebilirler. Hatta kurbanlığını almış olanlar bile eğer maddi imkânları el veriyorsa bir tane de vekâletle kurban kesebilirler.

İmkân varken kendi elinizle kendi hayrınızı yapınız. Sonraya ertelemeyiniz. Zira yarının garantisi yok. Senden sonra evlatların senin adına hayır yapar mı yapmaz mı belli olmaz. Kendi elinle yaptığın ahiret yatırımı en garantili yatırımdır.

Her zaman söylediğimiz gibi; Dünyada da ahirette de huzurlu olmak istiyorsak iyiliklerimizi çoğaltalım, kötülüklerimizi azaltmaya bakalım. İyi bir insan olmaya gayret gösterelim. İyilik peşinde olalım, iyilik peşinde olanlara destek olalım.

Rabbim keseceğimiz kurbanları kabul etsin. Dünyada İslam’ın ve dolayısıyla iyiliğin egemen olmasına vesile eylesin.

وآخر دعوانا أن الحمد لله رب العالمين

VAAZI İNDİR

Vahap BOYLU- Pamukova Vaizi

(Not: Vaazın hazırlanmasında Başkanlığımızın kurban ile ilgili sunumundan istifade edilmiştir.)