menu
RUHU VE BEDENİ ÇÜRÜTEN BAĞIMLILIK; ALKOL
RUHU VE BEDENİ ÇÜRÜTEN BAĞIMLILIK; ALKOL
Haftanın Vaazı.. "Ruhu ve Bedeni Çürüten Bağımlılık: Alkol" konulu 30.07.2021 tarihli Cuma vaazı sitemize eklenmiştir.

Ruhu ve Bedeni Çürüten Bağımlılık; Alkol

Bizleri yoktan vâr eden, sayısız nimetler bahşeden,Yüceler Yücesi Rabbimize sonsuz hamd, Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)sonsuz salât ve selam olsun…

Muhterem Kardeşlerim,

İnsan, eşref-i mahlûkattır, varlık âleminin en değerli, en şerefli üyesidir. İslam, insanın ömrü boyunca bu değere layık biçimde yaşaması ve hem dünyada hem de ahirette saadete ermesi için gönderilmiştir. Yüce dinimizin gayesi, insanın canını, malını, aklını, ırzını ve inancını her türlü kötülükten, fitne ve fesattan korumaktır. Bu sebeple İslam, insanın canına ve malına kasteden, aklını ve idrakini zayıflatan, ırzına ve nesline zarar veren, din ve inanç özgürlüğünü elinden alan her şeyle mücadele eder. Ferdin, ailenin ve toplumun huzurunu bozan bütün zararlı alışkanlıkları ve bağımlılıkları yasaklar.

Kur’an-ı Kerim, dünya hayatının bir imtihan olduğunu ve bu imtihanda başarılı olmak isteyenlerin nefsine esir olmaması gerektiğini ısrarla tekrarlar. Geçici heveslerin, sınırsız arzu ve isteklerin peşinde koşaninsanın sonu hüsrandır. Şu kısacık hayatın önemini, kıymetini ve ciddiyetini bize unutturan her türlü bağımlılık, birer tuzaktır. Zamanımızı, paramızı ve sağlığımızı heba eden kötü alışkanlıklar, geleceğimize yönelik birer tehdittir.

Yüce Allah, insanoğlunu en mükemmel şekilde yaratmış ve hayatını devam ettirmesi için sağlıklı bir vücut vermiştir. İnsanoğluna verilen bu beden kendisine emanet bırakılmış yanlış ve zararlı yollarda kullanılmaması tavsiye edilmiştir.

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُوَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْتُفْلِحُونَ

“Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir.Onlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.”[1]

Dinimizin muhafaza edilmesini istediği ana hedefler( insanın; canını, malını, aklını, ırzını ve inancını) açısından, alkol ve zararlı maddelere bakacak olursak, saymış olduğumuz beş temel esasa ters düştüğünü görürüz. Alkolü ve türevlerini kullananlar önce akıl nimetini sarhoşlukla gidermektedirler ki, Hz. Peygamber (sav): “insanı, insan yapan aklıdır, aklı olmayanın dini de yoktur.”[2] Buyurmuşlardır.

İçkinin, birden değil de tedricen yasaklanmasının sebebi cahiliye devri Araplarının aşırı derecede içkiye düşkün olmaları nedeniyle, içkinin birden haram kılınması halinde o toplumda meydana getireceği sarsıntıdır. Önce üzüm ve hurma gibi meyvelerden içki ve rızık edinilmekte olduğu bildirilmiş, daha sonra inen ayette ise, içkide büyük günah olduğu ifade buyrulmuş, sonra da sarhoş olarak namaz kılınamayacağı hükme bağlanmıştır. Bu ayetlerden her biri indikçe, içkinin iyi bir şey olmadığını anlayarak terkedenler olmuştur. En son nazil olan ayet ise içkiyi kesin olarak haram kılmıştır. Bu tedricilik, içkinin haram olduğunun daha kolay benimsenmesini sağlamıştır.

Bilindiği gibi dinimiz, alkolü yani içkiyi haram kılmıştır. Bu konu hakkında Kur’an-ıKerim’deki ayeti kerimeler şöyledir:

İlk ayeti kerime;

وَمِنثَمَرَاتِ النَّخِيلِ وَالأَعْنَابِ تَتَّخِذُونَ مِنْهُ سَكَراً وَرِزْقاًحَسَناًإِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ:

“Hurmave üzüm gibi meyvelerden hem içki hem de güzel gıdalar edinirsiniz. İşte bunlarda da aklını kullanan kimseler için büyük bir ibret vardır.”[3]

     Bu ayet, Mekke’de nazil olmuştur. Bununla içki henüz haram edilmemiş olmakla beraber, içkinin rızka karşı zikredilmiş ve dolaylı yoldan güzel bir şey olmadığına işaret edilmiştir.

İkinci ayeti kerime;

يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِوَالْمَيْسِرِقُلْ فِيهِمَا إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَاأَكْبَرُ مِننَّفْعِهِمَا:

“Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür.”[4]

Bu,içki hakkında nâzil olan ikinci âyettir. Bu âyette içki ve kumarda büyük günah olduğu bildirilmekle beraber, yasaklandıklarına dair kesin bir ifade yer almamış, ancak bunlarda insanlar için büyük günah olduğu bildirilmiştir. Pek çok kimse Kur’an’ın bu ifadesinden içki ile ilgili anlamak istediklerini öğrenmişler ve bunları terk etmişlerdir. Çünkü Kur’an bunlardaki günahın faydalarından daha büyük olduğunu bildiriyor. Düşünen insan için bu ifade yeterlidir. Ve de öyle olmuştur. Ancak âyette kesin yasak ifadesi yer almadığı için içmeye devam edenler de olmuştur.

Üçüncü ayeti kerime;

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَتَقْرَبُواْ الصَّلاَةَ وَأَنتُمْ سُكَارَى حَتَّىَ تَعْلَمُواْ مَاتَقُولُونَ:

“Ey iman edenler! Siz sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.”[5]

  Bu ayette içki kesin olarak haram kılınmamakta, ancak sarhoşken namaz kılınamayacağı ifade edilmektedir. Bu ayetin nazil olmasından sonra da bazı kimseler sarhoşken namaz kılınamayacağını dikkate alarak namazı kazaya bırakmamak için içkiyi tamamen terk etmeyi uygun bulmuşlardır.

Dördüncü ayeti kerime;

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِنَّمَاالْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالأَنصَابُ وَالأَزْلاَمُ رِجْسٌ مِّنْ عَمَلِالشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ:

“Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.”[6]

  İçki hakkında en son nazil olan ayet budur;içkiyi de kumarı da kesin olarak haram kılmış, yasaklamıştır.

Görülüyor ki, içki tedricen, derece derece haram kılınmıştır. Esasen hükümlerin teşriindeİslamiyet’in izlediği yol budur. Aşırı derecede içkiye düşkün olan toplum,kademe kademe böyle bir yasağa hazırlanmış, kesin yasaklandığı bildirilince de hemen bu yasağa uymuştur. Son inen âyet içkinin kesin haram kılındığını bildirince içki içenler ve içki içmeyi alışkanlık haline getirenler, Allah’ınemri karşısında hiç tereddüt etmeden içkiyi bırakmışlar ve içki ile ilgili herşeyi kırıp yok etmişlerdir. Bu konuda Enes İbn Mâlik şöyle diyor: “Şarabın haram kılındığı gün ben Ebu Talha’nın evinde oradakilere şarap sunuyordum.İçkileri koruk ve hurma şarabı idi. Bir de baktım biri sokakta çağırıyor. Ebu Talha bana, çık da bak neymiş, dedi. Çıktım baktım birisi, “şarap haram kılınmıştır”diye bağırıyor. İçeri girdim durumu bildirdim. Ebû Talha bana: “çık da o içkiyi dök, ”dedi ben de çıktım döktüm.”[7]

 ALKOLÜN ZARARLARI:

İnsan vücuduna oldukça çok zarar veren alkol, özellikle bağımlılık yaptığından dolayı sağlığı tehdit eder. Tüketildiğinde de anlık ve kalıcı olarak birçok zarar verir.

Yapılan araştırmalara göre, dünyada yaklaşık 2 milyar kişi alkol tüketiyor. İçkiyi su gibi tüketen ülkelerin suç oranlarına bakıldığında bunların yüzde 75'inin alkolden kaynaklandığı görülüyor. Suç oranları nedeniyle bazı ülkeler, içki kullanımını sınırlandırıyor.

Toplumda genellikle psikolojik açıdan problemleri olan kişilerin yöneldiği bu kötü alışkanlığın zararı herkes tarafından biliniyor. İradeyi zayıflatan alkol bir süre sonra kişiyi uyuşturucu madde kullanımına açık hale getirir, bu nedenle alkol kullananların yüzde 57'si uyuşturucu bataklığına saplanıyor.

Alkolün azının da çoğunun da insan vücuduna zararlı olduğunu belirten bilim insanları, içkinin zararları göz önünde tutulduğunda, uyuşturucudan daha tehlikeli olduğunu belirtiyor.  

1.      Alkol,insanlar arasına düşmanlık ve kin sokar, birlik ve kardeşliğe zarar verir.İçkinin yasaklandığını bildiren ayette şöyle buyuruluyor:

إِنَّمَايُرِيدُالشَّيْطَانُ أَن يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاء فِيالْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَن ذِكْرِ اللّهِ وَعَنِ الصَّلاَةِفَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ:

“Şeytan,içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?”[8]

Çünkü içki, sinir sistemini bozarak, cinayetlere varan kavgalara yol açar. Zaman zaman gazete sütunlarına yansıyan, radyo ve televizyon haberlerinde yer alan kavga ve cinayetlere büyük ölçüde içkinin sebep olduğu görülmektedir.

2.     Alkolün,kanser riskini çok büyük oranda artırdığına dikkat çeken uzmanlar; yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserlerine davetiye çıkardığı gibi kalp hastalıkları ve kalpte ritim bozukluğu ile kalp yetmezliğine neden olduğunu söyledi.  

3.     Erkek ve kadının üreme sistemine zarar veren alkol kullanımı, anne karnındaki bebekte fetal alkol sendromuna sebep olarak bebeğin beyin ve kalp gelişimine zarar verir.

4.     Görme bozukluğuna da neden olan alkol kullanımı, beyinden göze giden görme sinirlerini tesiri altına alır. Göz bebeğinde sararma, uyuşmaya sebep olur,görme bozuklukları ile körelmeye kadar varır.

5.     Kandaki oksijen oranını azaltan alkol, beyin fonksiyonlarını kaybetmeye neden olur. Oksijen yetersizliği nedeniyle kişinin denge, görme, işitme gibi beyinsel fonksiyonların azalması sonucu kas kontrolü ve dikkati azalır. Her yıl yaklaşık3,5 milyon insan alkole bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybediyor.

6.      Alkol, kişinin aile hayatını da felce uğratır.Alkol kullanan insanların çoğu aile ve çocuklarını ihmal eder. Gece geç saatlerde eve gelir. Eşi ile devamlı kavga halinde bulunur. Böyle huzursuz bir aile varlığını sürdüremez. Sürdürse bile bu ailede büyüyen çocuklar rahatsız ve tedirgin olur. Anne ile babanın devamlı kavga etmesi onları rahatsız eder. Bu yüzden boşanan ailelerin sayısı az değildir.

7.      Alkole harcanan para, aile bütçesini de olumsuz şekilde etkiler. Alın teri dökülerek kazanılmış olan paranın içki ve kumar gibi meşru olmayan yerlerde harcanması aileyi ekonomik yönden sıkıntıya sokar.

Muhterem Kardeşlerim,

Görülüyor ki içki fert için olduğu kadar toplum için de bir felakettir. Bunun içindir ki Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“İçkiden sakının! Çünkü o kötülüklerin anasıdır.”[9]

Ayrıca haram olan içkinin çoğu ile azı arasında bir fark olmadığını da yine Hz Peygamber (sav) şöyle haber veriyor:

     “Çoğu sarhoş edenin azı da haramdır.”[10]

Toplumlarda görülen birçok suçun, trafik kazalarının, intihar olaylarının ve daha benzeri birçok olayların büyük bir bölümünün nedenin alkol olduğunu araştırmalar gösteriyor. Alkol yüzünden eşine, çocuklarına, arkadaşlarına karşı şiddet kullananların sayısı gün geçtikçe artıyor. Yoksulluk ve sefaletle birlikte boşanmalar da fazlalaşıyor. Yuvasız çocuklar, aile faciaları çoğalıyor.

Bu karamsar tabloları görünce insanın aklına ister istemez şu sorular geliyor.

Neden insanlar pek çok zararlarını bilmelerine rağmen bu maddelerin müptelası olur?

Neden insanlar kendi nefislerini ön plana çıkararak, zevklerinin peşine düşerek, hem kendi hayatlarını, hem aile düzenlerini, hem de toplum intizamını bozarlar. Ve neden insanlar dinen yasak olduğunu bildikleri halde bu alışkanlıklarını devam ettirirler, günaha bu kadar meyyaldirler?

Muhterem Müminler,

BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?

(DSÖ)Dünya sağlık örgütünün verilerine göre; Dünyada gerçekleşen cinayetlerin yüzde 85’nin, şiddet olaylarının yüzde 50’sinin, trafik kazalarının yüzde 60’nın, kadın cinayetlerinin yüzde 70’nin içki ve alkol bağımlılığından kaynaklandığını biliyor muyuz?

Ve yine,

• Her yıl 3,5 milyon insan alkole bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybetmektedir.

• Alkol tüm dünyada önlenebilir ölüm ve yaralanmaların üçüncü temel nedenidir.

• Alkolden doğan maddi zarar alkolden elde edilen gelirden çok daha fazladır.

• Eğitimde başarısızlık, suça eğilim, alkole bağlı sağlık problemleri alkol kullanımıyla doğru orantılı olarak artar.

Yüce Allah bizlere, tertemiz bir vücut, arınmış bir ruh, kirlenmemiş bir akıl ve beyin bahşetmiştir. Akıllı insan, zararlı alışkanlıklara düşen insanların düştükleri acıklı hâlleri görüp, aynı durumlara düşmeyen kimsedir. Zararlı alışkanlıklar, insanların çektikleri, katlanmak zorunda oldukları bir takım sıkıntılardan kaçıp kurtulmak için bir sığınma aracı olarak algılanmıştır. İnsan, çok olumsuz şartlarda, herkesin bozulduğu dönemlerde dahi kendi iradesi ile ahlâklı ve inanç bakımından tertemiz olabilir. Bunun için sağlıklı düşünen bir akıl sahibi, doğru bir bilgi donanımı, güçlü bir iç donanım ve sağlam bir kişilik sahibi olmak gereklidir. Ama en önemlisi, en olumsuz şartlarda bile olumlu bir insan olunabileceğine inanmak, bu bakımdan azim, çaba ve kararlılık göstermek gereklidir.
Kendimizi ve toplumun diğer fertlerini her türlü zararlı alışkanlıktan koruyabilmemiz için fertler olarak, arkadaş olarak, ailenin ve toplumun bir üyesi olarak yapmamız gereken pek çok şey vardır. Yalnızca kendimizin bu zararlı şeylerden uzak kalmasıyla yetinmemeli, elimizdeki tüm imkânları kullanarak insanlığı zararlı şeylerden korumaya gayret etmeliyiz.

Evet değerli müminler, gerek ferdî ve gerekse içtimaî pek çok zararları olan, ferdin ve toplumun nezih hayatını kirleten alkol kullanımını dinimiz yasaklamış ve bu kötü alışkanlıktan uzak durmamızı öğütlemiştir. Dinimizin her emir ve tavsiyesi bizim için, bizim dünya ve âhiret mutluluğumuz içindir. Bu emir ve tavsiyelere kulak vermeli ve onlara uymalıyız. Ne mutlu dinimizin emirlerine uyanlara ve bunları başkalarına da öğütleyenlere.

VAAZI İNDİR

Murat MUTLU / Arifiye Vaizi.


[1] Mâide,90.

[2] Beyhakî,Şuab-ı İman, 4/355

[3] Nahl,67.

[4] Bakara,219.

[5] Nisa,43.

[6] Maide,90.

[7] Müslim,“Eşribe”, 1.

[8] Maide,91.

[9] Nesaî, Eşribe,44.

[10] Tirmizî,Eşribe 3; Ebû Dâvud, Eşribe 5.

.

Facebook Yorumları