menu
ADİYAT SURESİ
ADİYAT SURESİ
Adiyat süresinin; nüzül sebebi, konusu, fazileti, okunuşu ve meali..

Adiyat Suresi Hakkında

Mekke döneminde inmiştir. 11 âyettir. Âdiyât, hızlı koşan atlar demektir.

Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri

Adiyat Suresinin Nüzülü

 Mushaftaki sıralamada yüzüncü, iniş sırasına göre on dördüncü sûredir. Asr sûresinden sonra, Kevser sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayetler de vardır (bk. Şevkânî, V, 566).

Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri

Adiyat suresinin Konusu

İnsanoğlunun nankörlüğü ve mala düşkünlüğü, ahiret hayatı için harcama yapmaması ve bu yüzden onu kötü bir sonucun beklediği söz konusu edilmektedir.

Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri

Adiyat Suresinin Özeti

Adiyat, koşan atlar demektir.1-11 âyetler arasında Allah teala atlı süvarilerin savaş durumlarını anlattıktan sonra insanınrabbine karşı çok nankör olduğu ve kendisinin de buna şahit olduğu anlatılır.

Kaynak: Murat PADAK / Şanlıurfa İbrahim Halilullah Diyanet Eğitim Merkezi Eğitim Görevlisi

Adiyat Suresinin Meali, Arapça okunuşu, Türkçe Okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim.

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

Bismillahir rahmanir rahim.

1.

(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

وَالْعَادِيَاتِ ضَبْحًا

Vel adiyati dabha.

2.

(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

فَالْمُورِيَاتِ قَدْحًا

Fel muriyati kadha.

3.

(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا

Fel mugirati subha.

4.

(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

فَأَثَرْنَ بِهِ نَقْعًا

Fe eserne bihi nak'a.

5.

(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

فَوَسَطْنَ بِهِ جَمْعًا

Fe vesatne bihi cem'a.

6.

(1-6) Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ

İnnel insane li rabbihi le kenud.

7.

Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir.

وَإِنَّهُ عَلَى ذَلِكَ لَشَهِيدٌ

Ve innehu ala zalike le şehid.

8.

Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır.

وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ

Ve innehu li hubbil hayri le şedid.

9.

(9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.

أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ

E fe la ya'lemu iza bu'sirama fil kubur.

10.

(9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.

وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ

Ve hussıle ma fis sudur.

11.

(9-11) Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.

إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ

İnne rabbehum bihim yevme izin le habir.

Kaynak: Diyanet İşleri  Başkanlığı / Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

Facebook Yorumları